Anakart Nedir?
Bilgisayar adında olan karışık elektronik dönenimin ilk ve en mühim parçası olan anakart, baskılı dönem kartıdır. Kare formunda bir plakadan oluşan anakartta, genişleme elde eden kart slotları, yonga setleri, devreleri ve Ram yuvaları bulunuyor. Anakart denilince akıllara ilk olarak bilgisayar gelse de televizyondan tutun da cep telefonlarına kadar birçok elektronik alette, devrelerin üstünde bir anakart yer alır. Bu anakartların neredeyse hepsi aynı görevi üstlenir. İnsanların aklına anakart denilince derhal bilgisayar gelmesinin temel sebebi ise herhalde genel kullanım alanının fazla olması olmasıdır.
Anakart, bilgisayarın içinde ya da haricinde yer edinen tüm parçaların ve donanımların birbirine bağlandığı ve gene birbirleriyle yazışma kurarak koordineli bir halde çalışmalarını elde eden, elektronik devrelerden oluşan bir iskelet donanımdır. Anakartın üstünde, harici işlemcilerle birlikte yer edinen ve bilgisayar performansını mühim seviyede etkileyen, chipset adıyla malum kart işlemcileri de bulunuyor.
Buna ek olarak, anakartın üstünde yer edinen portlar yardımıyla görüntü, ses ve veri elde eden harici donanımları bilgisayara adapte ederek dış ortamla da ilişkiyi sağlıyor. Küçük bir ayraç açarak onboard olarak tanımlanan ekran kartlarına da değinmek gerekiyor. Onboard ekran kartı, ses, ekran ve ethernet kartlarının anakartla birlikte tek parça olacak şekilde üstüne entegre edilmiş, tümleşik grafik işlemcilere nazaran daha düşük performans sağlarlar. Harici ekran kartlarının yerini asla dolduramayacak olan bu tip ekran kartları daha fazlaca günlük kullanımlar için, oyun oymayan kullanıcılar tarafınca tercih edilmektedir.
Anakart {Nasıl} Çalışır?
Pentium işlemcilerin piyasaya sürülmesiyle beraber anakartlar, büyük değişiklik yaşadılar. Anakartların birincil görevi, bilgisayara takılan değişik donanım ve çevre birimleri üstünde yer edinen ve anakart işlemcisi olarak da malum chipset işlemciler vesilesiyle tüm bu harici ve dahili bağlantıları tek bir yerde biriktirerek, bu parçaların beraber uyum içinde çalışmalarını sağlamaktır. Bunun sebebi ise, donanımsal ve işlevsel parçalar birbirleriyle direkt yazışma kuramazlar. Örnek verecek olursak, hard disk üstünde işlenen bir veri, işlemci vesilesiyle işlenirken yada işlemci üstünde yer edinen bir veri ekran ya da ses kartı üstünde işlenirken, kısaca kısacası ses ya da görüntüye dönüştürülürken, anakart üstünde yer edinen bu entegre sistemler yardımıyla veri transferi yapılır.
Anakart Ne İşe Yarar?
Tüm port parçalarına ek olarak, anakartın üstünde taşımış olduğu kartın özelliklerini ve emek harcama ayalarını belirleyen, tüm bunların bilgisayar üstünden ayarlanmasını elde eden BIOS isminde entegre bir sistem kullanılıyor. Bunun haricinde değişik görevlere haiz birçok dahili ve harici aygıt, anakartın belirli bir düzene bağlı kalmış olarak, öteki donanımlarla uyumlu çalışmasını sağlar. Kısacası, bir bilgisayarın anakartı ne kadar kuvvetli olursa, bilgisayarın performansı da o denli yüksek olur.
Anakart ilk kez 1982 senesinde IBM bilgisayarlarında kullanılmıştır. Aslına bakarsak seneler boyu dönem kartı olarak kullanılan anakartlar, değişen teknolojinin ilerlemesiyle beraber başlı başına yeni bir teknolojik ürün halini almıştır. Hal bu şekilde olunca da pek fazlaca bilgisayar markası, bu mevzuda birbirleriyle yarış içine girmişlerdir.
Anakart {Nasıl} Takılır?
Anakart, bilgisayarınızın temelini oluşturduğu için yeni bir tane aldığınızda, bilgisayara monte etmek için öteki tüm parçaları sökmeniz gerekir. Anakart yerine taktıktan sonrasında sökülen tüm parçaları yerine tekrardan yerleştirirsiniz. Anakart değişiklik yapmak, işinin ehli kişiler için 10 dakikadan fazla sürmez. Fakat bu işleme başlamadan ilkin durağan(durgun) diskinizi kesinlikle yedekleyin.
Bilgisayarı kapatın.
Kasayı çıkartın.
Bilgisayarın kablolarını ve kartlarını vücudunuzdaki statik elektriği boşalttıktan sonrasında sökün.
Güç birimlerinden anakarta giden fazlaca telli iki büyük fişi çıkartın.
Yeni anakartı kutusundan çıkartıp bellek çiplerini takının.
Mevcut anakartı çıkartmak için sabitleyici vidaları sökün.
Yeni anakartı takının ve sabitleyici vidalarını sıkın.
Işıklı gösterge, anahtar şeklinde telleri anakarttaki yerlerine takının. Elektrik fişlerini ters takmanız durumunda anakartı yakacağınızı ihmal etmeyin.
Çıkarttığınız kartları ve kabloları, yeni aldığınız anakarta uygun olacak şekilde yerleştirin.
Ekran, klavye ve mouse’u bağladıktan sonrasında elektrik kablosunu takının ve bilgisayarı açın.
BIOS testinden sonrasında her şey yolundaysa kasayı kapatın.
Anakartın Yapısı, Bileşenleri ve Görevleri
Elektriği iletmeyen fiberglas maddeden yapım edilen anakartların üstünde bakır yollar bulunur. Oldukça karmaşık bir yapıya haiz olsalar da emek harcama prensipleri son aşama basittir. Standart bir aranakart üstünde; işlemci, ses kartı, ethernet kartı, ekran kartı, Ram slotları, AGP slotları, PCI slotları, chipset (yonga seti), Bios ve birkaç donanım daha bulunur. Ek olarak, klavye ve fareyle tıklanabilen PS/2 bağlantıları da anakart üstüne yerleştirilmiştir.
Chipset (Yonga Seti)
Yonga seti olarak da malum chipset, bilgisayar içindeki haberleşmeyi sağlar. Bileşenler arasındaki yazışma ne kadar süratli gerçekleşirse, bilgisayarın performansı da o denli artar. Bu yüzde chipsetler, bilgisayarın performansı üstünde büyük rol oynar. Günümüzde en yaygın kullanılan chipsetler, Intel tarafınca üretiliyor. Silicon Integrated Systems (SIS), VIA, Acer Labs Inc. (ALI) şeklinde bazı firmalar da kaliteli chipsetler geliştirip piyasaya sunuyor.
Veri Yolu (Bus)
Anakart üstünde yer edinen bileşenler chipsetler vesilesiyle haberleşirken, bu fiil için kullanılan yollara ise veri yolu adı verilir. Kısaca sizin anlayacağınız veri yolları, bileşenler arasındaki köprülerdir. Örnek olarak chipsetlerini durağan(durgun) telefonlara, veri yollarını da telefon kablolarına benzetebiliriz. {Nasıl} ki telefonla görüşme yaparken yazışma kablolar vesilesiyle sağlanıyorsa, chipsetler de veri yollarını kullanarak bileşenler arasındaki haberleşmeyi sağlıyor.
Veri yolları, standart ve adres olmak suretiyle ikiye ayrılıyor. Standart veri yolları bilgisayarda meydana gelen eylemlerle ilgili verileri aktarırken, adres veri yolları ise verilerin nerelere gönderileceğini belirliyor. Bilgisayar üstünde yer edinen her parçanın belirli bir kapasitesi olduğu şeklinde veri yollarının da kapasiteleri bulunuyor. Bu kapasite, bir veri yolunun tek seferde ne kadar veri aktarabileceğini ifade ediyor. Mesela, 16 bit’lik bir veri yöntemiyle tek seferde 16 bit, 32 bit’lik bir veri yöntemiyle da tek seferde en fazla 32 bit veri akışı sağlanabilir. Veri yolunun kapasitesi de bilgisayarın performansı üstünde mühim rol oynar. Yalnızca iki donanımı birbirine bağlayan veri yolu ise port olarak adlandırılır. AGP (Advanced Graphics Port) porta örnektir.
Günümüzde bilgisayarlarda kullanılan veri yolları ISA, PCI ve AGP’dir.
ISA (Industry Standard Architecture): En fazlaca 16 bit genişliğinde ve 8 Mhz hızında çalışabilen ISA, 1984 senesinde geliştirilmiştir. ISA veri yolları çoğu zaman süratli veri akışına gerek duyulmayan Sound Blaster uyumlu ses kartlarında kullanılır.
AGP (Advanced Graphics Port): 32 bit genişliğinde ve 66 Mhz hızındaki AGP, 1997 yılının son çeyreğinde geliştirilmiştir. Grafik uygulamalarda yaşanmış olan ilerleme sonucunda, yalnız ekran kartlarında kullanılmak suretiyle geliştirilen AGP’nin veri yolu kapasitesi ise 266 mb/sn’dir.
PCI (Peripheral Component Interconnect): 1993 senesinde Intel tarafınca geliştirilen PCI, tak çalıştır destekli bir veri yolu olup, 64 bit’liktir. Fakat uyumluk sorunları sebebiyle çoğu zaman 32 bit olarak kullanılır. Veri yolu kapasitesi ise 133 mb/sn’dir.