Güdülenme

  • güdülenme

    İsimPsikoloji

    Ferdin, işinin yönünü, enerjisini ve öncelik sırasını belirleyen iç yada dış dürtücünün tesiri ile işe geçmesi, motivasyon

  • güdülenme

    Canlıda işe yada öğrenmeye geçme isteği


Güdü Nedir ? (Özet) 

1. Organizmayı eyleme iten ve eylemi yönlendiren içsel uyarım durumu.
2. Kişinin enerjisini belli bir hedefe yönlendiren davranışları için gösterilen bilgili yada bilinçsiz gerekçeler.
Bu gerekçeler tipik olarak: Duygular, beklentiler, arzular, beklentiler ve kaygılardır. ( Budak: Psikoloji Sözlüğü)

GÜDÜ (motiv) ve GÜDÜLENME (motivasyon)

Güdü: Organizmayı etkileyerek harekete hazır hale getiren iç ve dış uyarıcılardır.
Güdülenme: Organizmanın bir güdünün etkisiyle harekete hazır hale geçerek davranışta bulunma sürecidir.

Güdülenmiş Davranışın Özellikleri

1) Güdülenmiş Davranış Seçicidir: Aç bir insanoğlunun önüne su ve yiyecek konursa yiyecek yer.
2) Güdülenmiş Davranış Etkindir: Organizma güdüsünü doyum edene kadar çaba gösterir.
3) Güdülenmiş Davranış Yorucudur: Organizma güdüsünü doyum ederken çabalar, yorulur.

Güdü Çeşitleri

Organizmayı harekete hazır hale getiren 3 tür güdü vardır:
1) Fizyolojik güdüler
2) toplumsal güdüler
3) İçgüdüler

1) Fizyolojik güdüler

Organizmanın varlığını sürdürebilmesi için lüzumlu olan güdülerdir.
Örnek: Açlık, susuzluk, annelik, cinsellik, dinlenme, uyku, boşaltım

Özellikleri:
• Tüm canlılarda bulundukları için evrenseldir.
• Öteki güdülerin temelini oluşturdukları için birincildir.
• Kalıtım yöntemiyle kazanılır.
• Toplumsal güdülerin deposudur.
• İnsanlarda ve hayvanlarda ortak olarak bulunur.
• Yaşamak için zorunludur.

2) Toplumsal güdüler

Organizmanın cemiyet içinde yaşaması sonucunda oluşan güdülerdir.
Örnek: Sevme, sevilme, beğenilme, başarı, hırs, kendini gerçekleştirme vs.

Özellikleri:
• Deposu çevredir, toplumdur.
• Bireyden bireye, toplumdan topluma değişmiş olur.
• İleriki yaşlarda daha oldukça etkindir.
• Fizyolojik güdülerden daha karmaşıktır.

NOT:
• Fizyolojik güdüler evrenseldir, Toplumsal güdüler ise özneldir. Bireyden bireye, toplumdan topluma değişmiş olur.
Fizyolojik güdüler doğuştandır(kalıtım), Toplumsal güdüler ise öğrenme sonucu kazanılır.
• Duruma nazaran biri diğerinden üstün olabilir.

3) İçgüdüler

Doğuştan kazanılan, niçin yapıldığı bilinmeyen, bir türün tüm bireylerinde aynı şekilde görülen, kalıtım yöntemiyle bireyden bireye aktarılan, evrimleşmemiş davranışlardır.
Örnek: Arının bal yapması, Örümceğin ağ örmesi vs.

Özellikleri:
• Doğuştandır, kısaca öğrenilmemiştir. ( Arının bal yapması )
• Otomatiktir. ( Arı, kovanın bal ile taştığına aldırmadan bal yapar.)
• Türe özgüdür. ( Arı bal yapar, Örümcek ağ yapar, Köpek havlar, Kuş uçar vs.)
• Evrimleşmemiştir. ( Bin yıl önceki örümceklerde ağ yapıyordu. )
• Hayvanlarda görülür.

NOT:
• Fizyolojik güdüler evrenseldir, İçgüdüler ise türe özgüdür.
• Fizyolojik güdüler ve İçgüdüler doğuştandır.
• Fizyolojik güdüler otomatik değildir, İçgüdüler ise otomatiktir.

ALIŞKANLIK
Oldukça iyi öğrenilmiş, yeniden edile edile düşünmeden yapılır hale gelmiş davranışlardır.
Mesela: Sigara, içki şeklinde.

Özellikleri:
• Alışkanlık ile İçgüdü aynı şey değildir. Alışkanlığın temelinde öğrenme vardır, İçgüdü ise doğuştandır.

REFLEKS
Organizmanın bir uyarıcıya karşı verdiği ani ve istem dışı tepkidir.
Mesela: Öksürmek, gıdıklanmak, esnemek, gözbebeğin küçülmesi vs.
“Refleksler geliştirilebilir”

NOT:
• Refleksler geliştirilebilir. ( Karateciler, Tenisçiler, Kaleciler )
• Refleksler ortadan kaldırılamaz, bir süre geciktirilebilir. (Öksürüğümüzü bir süre tutabiliriz; fakat gıcık fazla olursa tutamayız.)
• Refleksler organizmayı tehlikelere karşı korur. (Gözbebeğin ışığa karşı büyüyüp küçülmesi.)

DUYGU VE HEYECAN

Duygu: Uyarıcıların organizmada oluşturduğu haz ve acı hissine duygu denir.
Coşku: Kısa süreli oldukça yoğun duygulara coşku denir.

NOT:
• Heyecanın yararları ve zararları vardır.
• Coşku insanoğlunun düşünme kapasitesini azaltabilir, karar vermesini zorlaştırabilir.
• Fazla heyecana maruz kalan insanlarda bir ekip rahatsızlıklar ( kalp, mide, bağırsak ) ortaya çıkabilir.
• Bunun yanında coşku insana normalin üstünde enerji kazandırır. ( Bir düzgüsel koşmamız vardır, bir de köpek bizi kovalarken koşmamız vardır. )
• Azca coşku yararlı, oldukça coşku zararlıdır.
• Coşku sonucunda organizmada iç değişmeler ( kalp atışının hızlanması ) ve dış değişmeler ( yüz ifadesinin değişmesi ) oluşur.

Güdü Nedir ? (Detay)

yukarıda lügat anlamını verdiğimiz “güdü” ve “güdülenme” teriminin bir oldukça psikolog tarafınca daha değişik tanımları da yapılmıştır. bu değişik tanımları birazcık sonrasında aşağıda göreceğiz. fakat bu tanımlar yapılırken ortak olarak ele alınan nokta, güdülenmenin bir ihtiyaçtan dolayı oluşmuş olmasıdır. tanımların bir çok bu yönüyle benzerlik arz etmektedir. isterseniz tanımlara geçmeden ilkin güdülenmeyle ilgili güzel bir örneğe bakalım;

akşam saat onu geçmiş durumda, yarınki sınava hazırlanmak amacıyla ders çalışıyorsunuz. okuduğunuzu anlamaya başlıyor ve acıktığınızı fark ediyorsunuz. canınız bir şey çekiyor fakat ne işe yaradığını isimlendiremiyorsunuz. evet, buldunuz! canınız işkembe çorbası istiyor. işkembeci 10 dakikalık uzaklıkta, sizinle aynı yurtta kalan dostunuz selim’e gidiyorsunuz ve “haydi gel, köşedeki işkembecide birer işkembe çorbası içelim” diyorsunuz. işkembecide çorbayı zevkle içerken içinizden “iyi ki aklıma çorba içmek geldi, tam da yerini buldu!” diye düşünüyorsunuz. selim’ le birlikte olmak da hoşunuza gidiyor. yeniden odanıza dönerek çalışmaya başladığınızda, okuduğunuzu birazcık öncesine nazaran daha iyi anlamaya başladığınız görüyorsunuz.

yukarıda anlatılana benzer duygu ve düşünceleri hepimiz günlük hayatında yaşamıştır. {nasıl} oluyor da aç olduğunuzun farkına varabiliyorsunuz? yalnız aç olduğunuzun farkına varmakla kalmıyor, yukarıda verilen işkembe çorbası örneğinde olduğu şeklinde, belirli bir türden bir yiyeceği canımızın çektiğini de anlayabiliyoruz. niçin yalnız gitme yerine bir arkadaşımızla gitmeyi tercih ediyoruz.? bu şekilde soruların yanıtını bulmaya çalıştığımız vakit güdülenme psikolojisinin alanı içine girmiş bulunuyoruz. (cüceloğlu:s-229, 230)

organizmanın dürtü ya da ihtiyaçların etkisiyle harekete hazır hale gelmiş olarak amaca yönelik davranışta olmasına ve amaca yönelik davranışta olmasına ve amaca ulaştıktan sonrasında rahatlamasına güdülenme (motivasyon) denir. organizma amacına ulaşıp doyuma kavuşunca güdü geçici de olsa giderilir ve organizma dengesini tekrardan bulur. dürtü bir talep ya da gereksinimle (işkembe çorbası içme isteği) adım atar, güdünün uyandırdığı davranışla devam eder(çorbacıya gitme) ve amaca ulaşıp doyuma kavuşmakla (işkembe çorbasını içmek) son bulur. [1]

güdülenme, psikoloğun mevzu hakkında söylemek istediği derhal her şeyi içeren oldukça geniş kapsamlı bir terimdir. güdülenmenin üç ayrı yönü vardır.

1. kişiyi belli bir hedefe iten güdüleyici durum
2. hedefe ulaşmak için meydana getirilen davranış
3. hedefe ulaşmak

güdüleyici durum davranışa, davranış hedefe öncülük eder; hedefe ulaşıldığında güdü bari geçici olarak giderilebilir. (erdem: s-36)

“insanları, bir başkasını kurtarmak için yaşamlarını riske etmeye ya da belirli bir hedefe ulaşmak için saatler boyu çalışmaya güdüleyen nedir?” diye sorduğumuzda, çoğu zaman “insanoğlu niçin davrandıkları şekilde davranırlar?” demek isteriz.

popüler olarak kullanıldığı haliyle “güdülenme” terimi; davranışın sebebine yada niçinine işaret eder. bu anlamda kullanıldığında “güdülenme” psikolojinin bütününü kapsayacaktır. sadece psikologlar, güdülenme terimini davranışa enerjisini veren ve onun yönünü çizen faktörlerle sınırlar. güdülenmiş bir organizma, bir faaliyeti; güdülenmemiş bir organizmaya oranla daha istekli ve etkili bir halde sürdürecektir. organizmaya enerji vermesinin yanı sıra güdülenme, davranışı yönlendirme eğilimi taşır. ( aç bir insan yiyecek aramaya ve yemeye; acı çeken bir insan, acı veren uyarandan kaçmaya güdülemiştir)

bir oldukça psikolog, bu tanımlarda uzlaşabilecek olmasına karşın güdülenme, halen tartışmalı bir kavramdır. bazı psikologlar, güdülenmenin yalnızca davranışın enerji verme yanlarının sebebi olduğu, davranışın yönünü ise başka mekanizmaların (öğrenme ve biliş) açıklamış olduğu kanaatindedirler. hatta kimileri, güdülenme teriminin gereksizliğini bile öne sürmektedirler. (atkinson: s-393)

güdü ve güdülenme terimi psikolojinin keşfetmiş olduğu en mühim kavramlardan biridir. insanların ve hayvanların davranışlarının temelinde güdüler yatar. güdüler ya bugün malum ve rahatça anlaşılabilen, ya da hemen hemen pek açık seçik anlaşılamayan türden olabilir. nerede olursa olunsun ve ne yapılırsa yapılsın, her davranışın altında bir güdü yada güdüler zincirinin yatmış olduğu unutulmamalıdır.

kaynakça

clifford t. morgan, psikolojiye giriş. hacettepe üniversitesi psikoloji kısmı yayınları, ankara, !995.
erdem selman. psikoloji ders kitabı, fil yayınevi, istanbul, 1995.
budak selçuk. psikoloji sözlüğü. bilim ve sanat yayınları, ankara
2000
atkinson l. rita-atkinson c. richard- hilgrad r. ernest: psikolojiye giriş 1, toplumsal yayınları, istanbul, 1995
cüceloğlu doğan. insan ve davranışı: remzi kitabevi, istanbul, 2000


  1. güdülenme nedir
  2. güdülenme ne demek
  3. güdülenme
  4. güdülenme nedir psikoloji
  5. güdülenmek ne demek
  6. güdülenme örnekleri
  7. güdülenmeyi ortaya çıkaran ve etkileyen faktörler
  8. güdülenme kuramları
  9. güdülenme nedir örnek
  10. güdülenmek

  1. İçgüdü
  2. Güdü
  3. İnsanlardaki İçgüdüler
  4. İçgüdüsel Davranışlar Nedir
  5. İnsani Güdü Çeşitleri
  6. İç Güdü İle Dürtü Arasındaki Fark
  7. Cinsel dürtünün enerjisi. Cinsel içgüdünün emarelerini taşıyan yaşama gücün
  8. Hayatlarımızı Geliştirelim
  9. Motivasyon Sözleri

Yorum yapın