Mısır Piramitleri Nedir? Kim Tarafından Yapılmıştır?

Mısır Piramitleri dünyanın en kuvvetli ve en varlıklı medeniyetlerinden olduğu bir zamanda inşa edilmiştir. Tarihin en görkemli insan yapımı yapılarındandır. Büyük ölçekleri, firavunun yada kralın eski Mısır toplumunda oynadığı benzersiz görevi yansıtıyor. Piramitler, Eski Krallığın başlangıcından M.S. 4. yüzyılın Ptolemaios Periyodu’nin sonuna kadar inşa edilmiş olmasına karşın, piramitlerin inşasının zirvesi Üçüncü Hanedanın sonlarıyla başladı.

Neredeyse Altıncı Hanedana kadar (ortalama M.Ö. 2325) devam etti. Dört bin yıldan fazla bir süre sonrasında, Mısır piramitleri hâlâ ihtişamını koruyor. Ülkenin varlıklı ve görkemli geçmişine ayna tutmakta.

Mısır Toplumunda Firavun

firavun
Mısır toplumunda din , günlük yaşamın merkezindeydi. Firavunun rollerinden biri de tanrılar ve insanoğlu içinde aracılık yapmaktı.

Eski Krallığın Üçüncü ve Dördüncü Hanedanları esnasında, Mısır çok önemli ekonomisinin ve istikrarının tadını çıkarıyordu. Krallar Mısır toplumunda benzersiz bir pozisyona sahipti. Kralların, insan ile ilah içinde bir yerde tanrılar tarafınca “arabulucu” olarak hizmet etmek için seçilmiş olduklarına inanılıyordu. Ölüm Tanrısı Osiris olduğuna inanılan kralın, ölümünden sonrasında bile ihtişamını sağlam tutmak her insanın çıkarınaydı. Yeni firavun, Güneş Tanrısı Ra’nın koruyucusu olarak hizmet eden Şahin Tanrısı Horus oldu.

Biliyor muydunuz? Piramitlerin pürüzsüz ve açılı kenarları güneş ışınlarını sembolize eder. Kralın ruhunun cennete yükselmesini ve tanrılara, bilhassa Güneş Tanrısı Ra’ya katılmasını sağlama amacıyla tasarlanmıştır. Eski Mısırlılar, kral öldüğünde ruhunun bir kısmının -“ka”- vücudunda kaldığına inanıyorlardı. Ruhuna muntazam bir halde bakmak için ceset mumyalanmıştır.

Kralın diğer dünyada gereksinim duyacağı her şey; altın kaplar, yiyecek, mobilya ve öteki adaklar da dahil olmak suretiyle onunla beraber gömülmüştür. Piramitler, ölü kralın tarikatının odak noktası haline geldi. Zenginlikleri bir tek ona değil; yanına gömülen akrabalarına, memurlara ve rahiplere de yetmiştir.

İlk Piramitler

İlk Piramitler
Mısır piramitleri

Hanedanlık Periyodu’nin başından itibaren (M.Ö. 2950) kraliyet mezarları kayalara oyulmuş ve piramitlerin öncüsü olan “mastabas” olarak malum düz çatılı dikdörtgen yapılarla kaplanmıştır. Mısır’da malum en eski piramit, M.Ö. 2630 civarında Üçüncü Hanedanın kralı Kral Djoser adına, Saqqara’da inşa edilmiştir. “Basamaklı piramit” olarak malum geleneksel bir mastaba olarak başlamış olsa da zaman içinde daha iddialı bir şeye dönüştü. Öykü devam ederken, piramidin mimarı, ortalama 1.400 yıl sonrasında yazıcıların ve doktorların koruyucu azizi olarak tanrılaştırılacak bir rahip ve şifacı olan Imhotep’di.

Djoser’in ortalama 20 senelik hükümdarlığı süresince, piramit inşaatçıları sonunda 204 fit (62 metre) yüksekliğe ulaşan altı basamaklı, önceki mezarların çoğunluğu gibi kerpiçten değişik olarak taş katmanını bir araya getirdiler. Zamanının en yüksek binasını oluşturdular. Basamaklı piramit, Djoser’in diğer dünyada tadını çıkarabileceği bir avlu, mabet ve mabet kompleksi ile çevriliydi.

Djoser’den sonrasında, kademeli piramit kraliyet mezarları için ölçü haline geldi; sadece hanedan halefleri tarafınca planlananların hiçbiri tamamlanamadı (Muhtemelen kısa hükümdarlıkları sebebiyle). Gerçek (düz kenarlı, basamaksız) bir piramit olarak inşa edilen en eski gömüt, Dördüncü Hanedanın ilk kralı Sneferu (M.Ö. 2613-2589) için inşa edilen üç gömüt yapısından kabul edilen Dahshur’daki Kızıl Piramit’tir. İsmini, piramidin çekirdeğini inşa etmek için kullanılan kireçtaşı bloklarının renginden alır.

Giza’nın Büyük Piramitleri

Giza'nın Büyük Piramitleri
Giza’nın Büyük Piramitleri

Hiçbir piramit, Nil Nehri’nin batı kıyısındaki platoda, günümüz Kahire’sindeki Giza’nın Büyük Piramitleri kadar meşhur değildir. Büyük Piramit olarak malum, Giza’daki üç piramidin en eski ve en büyüğü, Antik dünyanın meşhur yedi harikasından hayatta kalan tek yapıdır. Sneferu’nun halefi ve Dördüncü Hanedanlığın sekiz kralından ikincisi olan Firavun Khufu için inşa edilmiştir. Khufu, 23 yıl (M.Ö. 2589-2566) yargı sürmüş olsa da hükümdarlığı hakkında piramidinin ihtişamına nispeten daha azca şey biliyoruz.

Piramidin tabanının kenarları averaj 230 metre ve orijinal yüksekliği 147 metre’dir. Bu da onu dünyanın en büyük piramidi yapıyor. Khufu’nun kraliçeleri için inşa edilen üç minik piramit Büyük Piramit’in yanında sıralanmıştır. Yakınlarda anası Kraliçe Hetepheres’in boş lahitini içeren bir gömüt bulunmuştur. Öteki piramitler şeklinde Khufu’lar da kralın akrabalarının yada yetkililerinin diğer dünyada ona eşlik etmek ve desteklemek için gömüldüğü mastabas sıralarıyla çevrilidir.

Giza’daki orta piramit, Khufu’nun oğlu Firavun Khafre (M.Ö. 2558-2532) için inşa edilmiştir. Khafre Piramidi, Giza’daki en yüksek ikinci piramittir ve Firavun Khafre’nin mezarını bulundurur. Khafre’nin piramit kompleksi içinde inşa edilen benzersiz bir özellik ise kireç taşına bir insanın başı ve bir aslanın gövdesiyle oyulmuş koruyucu bir heykel olan Büyük Sfenks’tir.

73 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğinde olan Antik dünyanın en büyük heykeliydi. On sekizinci Hanedanda (M.Ö. 1500) Büyük Sfenks’e, Tanrı Horus’un mahalli bir biçimi olarak tapmaya başladılar. Giza’daki en güneydeki piramit, Khafre’nin oğlu Menkaure (M.Ö. 2532-2503) için inşa edilmiştir. Üç piramidin en kısasıdır (66 metre) Beşinci ile Altıncı hanedanlar esnasında inşa edilecek daha minik piramitlerin öncüsüdür.

Piramitleri Kim İnşa Etti?

mısır piramidi insasi
Bu piramit ve çevresindeki karmaşık, çoğu zaman kesme taştan yapılmış dünyanın en eski anıtsal yapıları olarak kabul edilir.

Tarihin bazı popüler versiyonları, piramitlerin çalışmaya zorluk çeken kölelerin yada yabancıların yaptığını iddia etse de; bölgeden çıkarılan iskeletler, işçilerin muhtemelen Nil Nehri’nin sular altında kalmış olduğu yıl süresince piramitlerde çalışan yerli, Mısırlı ziraat işçileri bulunduğunu gösteriyor. Khufu’nun Büyük Piramidini inşa etmek için ortalama 2.3 milyon blok taşın (her biri averaj 2.5 ton) kesilmesi, taşınması ve bir araya getirilmesi gerekiyordu.

Antik Yunan tarihçisi Herodot, inşa etmenin yirmi yıl sürdüğünü ve yüz bin adamın alın terini gerektirdiğini yazdı; sadece daha sonraki arkeolojik kanıtlar iş gücünün aslen yirmi bin civarında olabileceğini de göstermektedir.

Mısır Piramitleri Sırrı

piramit sirlari
Giza’daki her piramit, bir morg tapınağı, bir vadi tapınağı ve onları birbirine bağlayan bir takım eğimli geçit içeren bir mabet kompleksinin parçasıydı.

Mısır piramitleri, antik dünyanın tanımlayıcı mimari başarılarından biridir. İnanılmaz bir mühendislik başarısı olarak, Mısırbilimciler her geçen yıl bu yapılar hakkında hala daha çok şey keşfediyorlar.

Giza piramit kompleksi, Büyük Tur günlerinden bu yana dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri kendine çekmiştir ve dünyanın dört bir yanından eski Mısır’ın gizemlerini inceleyen çocuklar, piramitleri geçmişin büyük firavunlarıyla ilişkilendirmeden edemezler.

Hâlâ gizem içinde olan piramitler gizemini kolay kolay ifşa etmezler. Sadece zaman içinde, bilim adamları onlar vasıtasıyla eski Mısır hakkında birçok şaşırtıcı gerçeği öğrenmeye başladılar. Mitoloji ve batıl inançla karıştırılan teknik hüner, firavunları, şimdiye kadar yaratılmış en yıkılmaz mimari parçalardan bazıları olduğu kanıtlanmış bu sıkıntılı yapıları inşa etmeye yönlendirdi. Kısaca okulda Mısır piramitleri hakkında bilmenizde fayda olan her şeyi öğrendiğinizi düşünürken, keşfedilecek oldukça şey var.

Piramitler iyi mi inşa edildi?

piramit yapilisi
Yüksekliğe bağlı olarak değişen uzunluklarda rampalar ve kütük silindirler, işçi ekipleri tarafınca birçok ton ağırlığındaki büyük kireçtaşı bloklarını sürüklemek için kullanıldı.

Mısır piramitleriyle ilgili en büyük gizemlerden biri, onları inşa etmek için kullanılan yapım teknikleridir. Mısırlıların inanılmaz başarısı, Büyük Giza Piramidi’ni inşa etmek için 2 milyondan fazla kireçtaşı ve granit bloğun kullanıldığı göz önüne alındığında daha da etkisinde bırakan. Her bir duvar parçası ortalama 2,5 ton (2,3 metrik ton) ağırlığındaydı.

Peki bu dev bloklar iyi mi taşındı? Ne yazık ki, Mısırlılar yazılı kayıtlar bırakmadılar ve seneler süresince birçok kuram öne sürüldü. 2014 senesinde meydana getirilen bir araştırma , bunun su ve kum kadar kolay olabileceğini teorileştirdi. 1900’lü yıllara dayanan bir duvar resmi, bir şahıs ön tarafta durup kumun üstüne su dökerken, bir kızak üstünde büyük bir heykeli çeken bir adam alayını tasvir ediyor. Başlangıçta hareketin tamamen törensel olduğu düşünülse de, tüm bu ağırlığı iyi mi taşıdıklarının gizemini çözmenin anahtarı olduğuna dair bilimsel kanıtlar var.

Piramit Çağının Sonu

Piramitleri, Beşinci ve Altıncı Hanedanlar süresince inşa edilmeye devam ettiler. Sadece yapılarının genel kalitesi ve ölçeği, kralların gücü ve zenginliği ile beraber bu zamanda azaldı. Daha sonraki Eski Krallık piramitlerinde, Kral Unas’ın (M.Ö. 2375-2345) piramitlerinden başlayarak inşa edenler, kralın hükümdarlığı dönemindeki olayların kayıtlarını gömüt odasının duvarlarına ve piramidin geri kalan kısmına yazmaya başladılar. Piramit metinleri olarak malum bu yazılar, eski Mısır’da malum en eski mühim dini bestelerdir.

Büyük piramit yapımcılarının sonuncusu, genç bir çocukken iktidara gelen ve doksan dört yıl yargı devam eden Altıncı Hanedan’ın ikinci kralı II. Pepy’di (M.Ö. 2278-2184). Hükümdarlığı esnasında, Eski Krallık refahı zaman içinde azalıyordu. Firavun, kraliyet dışı yönetimsel görevlilerin gücü arttıkça yarı tanrısal statüsünün bir kısmını kaybediyordu.

II. Pepy’nin Saqqara’da inşa edilen ve saltanatına kadar ortalama otuz yılını tamamlayan piramidi, Eski Krallığın öteki piramitlerinden oldukça daha kısaydı (172 fit). Pepy’nin vefat etmesiyle, krallık ve kuvvetli merkezi hükümet neredeyse çöktü. Mısır, “İlk Ara Dönem” olarak malum kargaşa ve bunalımlı bir döneme girdi. On ikinci Hanedanın sonraki kralları, sözde Orta Krallık aşaması esnasında piramit binasına geri döneceklerdi; fakat ölçekleri hiçbir vakit Büyük Piramitler ile aynı ölçekte olamadı.

Bugünkü Mısır Piramitleri

Hem antik hem de çağdaş zamanlarda gömüt hırsızları ve öteki barbarlar, cesetlerin ve cenaze eşyalarının çoğunu Mısır piramitlerinden çıkarıp dışlarını da yağmaladılar. Pürüzsüz beyaz kireçtaşı kaplamalarının çoğundan sıyrılan büyük piramitler, artık orijinal yüksekliklerine ulaşamıyor; mesela Khufu’lar yalnızca 451 fit yüksekliğindedir. Bununla beraber, her yıl milyonlarca insan Mısır’ın varlıklı ve görkemli geçmişinin kalıcı cazibesini ve yükselen ihtişamlarıyla bu piramitleri ziyaret etmeye devam ediyor.


Bunlar da ilginizi çekebilir

 

 

Yorum yapın