Bayağı bir kelime şeklinde durup, altında sayfalarca anlam barındıracak kadar kuvvetli bir kavram motivasyon. Zira aslına bakarsak her şeyimiz ona bağlı. İşimizde fazlaca iyi olabiliriz; eğitimimiz şahane, tecrübelerimiz desek almış başını gitmiş. Hatta öyleki bir boyuttayız ki hayatımızın Nirvana’sını yaşıyoruz. Tamam, peki… Bilgiler sol cebimizde, tecrübelerimiz sağ cebimizde… Peki motivasyon olmaz ise bu ceplerin doluluğu bir işe yarar mı? Cevabı fazlaca net. Yaramaz. Zira insana “ben bu işi kotarırım” özgüvenini elde eden minimum bilgisi kadar motivasyonu da. Bu yalnız iş alanında geçerli değil üstelik yaşamın her anında karşımızda. Spora başlarken “kilo vermeyi hedeflemek” bir motivasyon ise kan ter içinde kaldığınız halde bir şeyleri yanlış yaptığınız için kilo verememek de bir o denli de motive eden bir şey insanı. Mevzuya örneklerle başladık, sahi motivasyon ne demek onu açıklamayı atladık! Lügat anlamı güdülenme demek. Motivasyon, bir işi yapma arzusuna verilen isim; başarma hedefi, kendine güvenme ve her türlü güçlük ile başa çıkabilme yetisi de diyebiliriz. Kişinin belirli bir amacı gerçekleştirmek suretiyle kendi arzu ve istekleri ile davranmaları süreci kim bilir. Amaç, hedef aslına bakarsak hepsinin kaynağında motivasyon yatıyor.
Motivasyon niçin önemlidir?
Zira bizi harekete geçirir. Fizyolojik, biyolojik, ruhsal bakımdan bizi ayakta tutan güçlerdendir ve belirli bir alanda değil her alanda ihtiyacımız vardır. İş hayatında motivasyon ile başlamış olalım. İşvereninizin yaptığınız işi takdir etmesi yönünde büyük beklentileriniz olmasın bir kere. İşinizi muhteşem de yapsanız hep bir “fakat…” vardır, olacaktır yüksek ihtimalle. Kendinize bir iyilik yapmak istiyorsanız motivasyon için iş vereninizden bir atak beklemeyin; kendiliğinden gelirse şahane sadece gelmezse kendi motivasyonunuzu kendiniz oluşturun ki azca sonrasında açıklayacağız buna iç motivasyon diyoruz. Siz kendinizden güvenilir olun, kendinize emin olun, yaptığınız işi kalitesinden ve altına imzanızı atabileceğinizden güvenilir olun. İş yerinde motivasyon için dışardan alacağınız motive cümlelerine ihtiyacınız yok. Siz iyiyseniz esasen en büyük gücünüz kendiniz olmuş olursunuz. Birazcık ilkin bahsettiğimiz iç ve dış motivasyondan kısaca motivasyon çeşitlerinden bahsedelim birazcık.
İç ve dış motivasyon nedir?
Motivasyonu etkileyen içsel ve dışsal etkenler var. Bir tanesi kendi hür irademizle aldığımız kararlar, diğeri ise dış etkenlerle… İç motivasyon, bireysel hedefler ve niyetler, ruhsal ya da biyolojik gereksinimler, kendine güvenmek, risk almak, içimizi kemiren kaygı ve korkularla baş edebilmek, merak etmek, sonuca varmayı istemek şeklinde tamamen kişiyi etkileyen faktörlerdir. Burada dış müdahale yoktur, tüm vaka içimizde cereyan eder. Mesela rejim halletmeye karar vermek. Kilo vermeyi hedeflemek, bir kitap yazmak istemek, “ben” adına iyi bir şey yapmak… Durumu tamamen içselleştirerek başkasının söylediklerini dinlemeden kendi içimizde karar almak… İç motivasyon mu daha fazlaca etkisinde bırakır bizi dış motivasyon mu acaba? Sanırız ikisi de. Birinde biz karar alırız sadece diğerinde başkaları tarafınca onore ediliriz. Bu durumda ikisi de eşit galiba. Peki o bahsettiğimiz “başkaları” kim ve ne? Bunlara da dışsal etkenler diyoruz. Cemiyet, aile, eş, dost şeklinde dış çevrenin beklentilerini kapsıyor. Burada ödül ve ceza sistemleri de işliyor. Gözle görülür, elle tutulur hedefleri kapsar. Mesela para kazanmak, yarışmada bir ödül kazanmak, zam almak vb. şeklinde şeyler dış motivasyona örnektir. Burada dediğimiz şeklinde bazı havuçlar olur. Bu havuçlar, hedefin ödülüdür. Buna ulaşmak için motivasyon yükselir ve final düşünüldükçe motivasyon artar.
Sporda motivasyon nedir?
Motivasyonun yalnız iş alanında değil yaşamın her anında mühim bulunduğunu söylemişti ki o “an”lardan biri ile devam ediyoruz. Kimi süre zorla götürüldüğümüz, kimi süre hüsrana uğradığımız, bir çok süre da üşendiğimiz sadece hep önemini dile getirdiğimiz an; spor zamanı. Sporun önemini şimdi anlatmaya kalksak bloglara sığmayız. Bunu anlatmaya koyulmayacağız. Sadece bu satırları okuyan siz de ikimiz de oldukça iyi biliyoruz ki spor her şeyin ilacı. Eğer tertipli olarak spor icra eden, karnını mekik aletinden ayırmayan, koşu bandını can yoldaşı bilmiş biri olarak okuyorsanız bu satırları size sözümüz yok. Kutlama ederiz ve susarız. Ve fakat sevgili okurumuz, eğer siz spora üşenenlerdenseniz o halde doğru yerdesiniz. Kim bilir ihtiyacınız olan motivasyonu aşağıdaki maddelerden birinde yakalarsınız. Kış aylarının kilo almak için birbiri ile yarıştığı, kilo almaya korkan insanoğlu için olan şu kederli günlerde spor motivasyonu koşul. Bakalım sizin için neler yapabiliriz?
Amacınızı belirleyin!
Hedefsiz niyet olmaz. Bir başlayayım da bakalım neler olacak şeklinde bir cümleyi de kabul edemiyoruz. Kendiniz ile ilgili bir hedefle başlayın işe. Mesela şu kiloya ulaşacağım, şu pantolonumun içine gireceğim, kaslarımla sahilleri ağlatacağım vb. şeklinde… Hayalinize karışmayalım biz şimdi. Siz sessiz bir şekilde bunu bir düşünün olur mu?
Stratejinizi oluşturun!
Strateji yapmak genel anlamda negatif algılansa da siz onu olumluya çevirin. Kafanızda bir plan belirleyin. Doludan alın boşa koyun, boştan alın doluya koyun. Gerçekçi ve uyabileceğiniz programlar yapın. Aksi halde hayal kırıklığı olur şundan dolayı.
Notlar alın!
İş yerinden çıkarken halini kalmayabilir. Sadece günün sonuna doğru kulaklığınızda zumba dansları çalsın. Enerjiniz düşüyor şeklinde olduğunda derhal yükselsin. Mesai bitimine son 10 dakika kala örnek olarak. Motivasyon müzikleri açın. Bu müzikler sizi rahatlatmak için sakin ve minik ritimli olabilir. Diyorsanız ki bana hareketli bir şeyler lazım, o halde dans müzikleri örnek olarak?
-mış şeklinde yapmayın!
Sevdiğiniz antrenmanlara yönelin ki spor sizin için eziyet olmasın. Cardio sevmiyor musunuz? Pilates yapın. Koşmaktan nefret mi ediyorsunuz? Yüzün. Antrenörünüz esasen size uygun olanı seçecektir. Siz yeter ki sıkılmayın.
Kendinizi ödüllendirin!
Hatırlarsanız bu ödülü yazımızın başlangıcında havuca benzetmiştik. Ödül yapmaktan korkmayın. 2 haftada bir ayda bir artık ne süre ise. Ne olursa olsun ödül yapın. Durmaksızın uğraşmayın, ödüllerle kendinizi motive edin.
Kendinize emin olun!
Sıfır bedenler de etten kemikten insan kısaca. Ne olmuş birazcık fazlamız var ise. Hiçbir şey bizi yıldırmamalı, aksine kamçılamalı. Kendinize emin olun, güvenin ve başlamanın değil “niyetlenmenin” başarının yarısı bulunduğunu ihmal etmeyin.
Yaza şurada bir şey kalmadı hem, hadi bakalım; başaracağız!