Osmanlıda Askeri Teşkilat

Osmanlıda Askeri Teşkilat : Osmanlı beylik iken ordusu aşiretin gönüllü gazileri olan Türkmenler, alp erenler ve gazilerden meydana geliyordu. Orhan Bey döneminde ilk tertipli yaya ve atlı birlikler kuruldu.”Yaya ve Müsellem” adında olan bu askerlere cenk zamanlarında gündelik verilirdi. I. Murat döneminde “Kapıkulu Ocağı” kurulmuştur. 15. yüzyılda Osmanlı askeri teşkilatı kara ve deniz olmak suretiyle iki bölümden meydana gelmiştir.


A – KARA KUVVETLERİ


1 – KAPIKULU ASKERLERİ

I. Murat döneminde Yeniçeri Ocağı kurularak (1362–1363) bu ocağın asker ihtiyacını karşılamak için pençik sistemi uygulanmıştır.
Pençik Sistemi: Cenk esirlerinin beşte birinin asker olarak yetiştirilmesi.
Hemen sonra II. Murat döneminde uygulamaya başlanan “Devşirme Sistemiyle” kapıkulu ocaklarının asker ihtiyacı karşılanmıştır.

Devşirme şu şekilde yapılırdı:
Fermanla, devşirilecek bölge ve işgören (turnacıbaşı) belirlenirdi.
Bölgedeki sancakbeyi, kadı ve rahip, evlatları belirlemede devşirme memuruna yardım ederdi.
İhtiyaç oranında devşirme yapılırdı.
Orta boylular seçilir, vücut kusuru olanlar devşirilmezdi.
Bir adam evladı olan aileden devşirme yapılmaz ve her aileden bir çocuk alınırdı.

Kapıkulu askerleri devletten üç ayda bir “Ulufe” denilen maaş alırlardı. Kapıkulu askerleri kendi aralarında “Kapıkulu Piyadeleri” ve “Kapıkulu Süvarileri” olarak ikiye ayrılırlardı.

a) KAPIKULU PİYADELERİ

Acemioğlanlar Ocağı: Devşirme usulü ile toplanan gayrimüslim çocuklar, Türk-İslam kültürü alarak yetiştirildikten sonrasında Acemioğlanlar Ocağına, sonrasında da Yeniçeri Ocağına alınırdı.
Yeniçeri Ocağı: Kapıkulu askerlerinin en mühim kısmı olan Yeniçeri Ocağı, muharebede ve barışta padişahı korumakla görevliydi. Evlenmeleri ve askerlikten başka işte emek harcamaları yasak olan bu ocak II. Mahmut tarafınca kaldırılmıştır(1826).
Cebeci Ocağı: Ordunun silahlarını meydana getiren, onarım ve temin işlerine bakardı.
Topçu Ocağı: Top dökmek, top atmak ve top mermisi yapma işlerine bakarlardı. Osmanlılar topu ilk kere I.Kosova Cenginde kullandılar.
Top Arabacıları Ocağı: Top otomobillerinin yapımı ve topların taşınması işlerine bakarlardı.
Humbaracı Ocağı: Havan topu ve el bombası yapımı ile uğraşırlardı.
Lağımcı Ocağı: Kuşatılan kalelerde tünel kazılması, top fitillerinin ateşlenmesi ve köprü inşası işlerine bakarlardı.

b) KAPIKULU SÜVARİLERİ (ATLILARI)

Kapıkulu süvarileri Enderun Okulu ve yeniçeri ocağından terfi ile seçilirdi. Kapıkulu süvarilerine, altı bölümden oluştuğu için “Altı Bölük Halkı” da denir.
Sipahi ve Silahtar: Harpte hükümdarın sağında ve solunda bulunur padişahın çadırını korurlardı.
Sağ ve Sol Ulufeciler: Harpte saltanat sancaklarını korurlardı.
Sağ ve Sol Garipler: Harpte ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı.

Ocağın adı | Mevcudu | Günlük Ulûfesi
Acemiler | 7.745 | 1–2,5 akçe
Yeniçeriler | 12.000 | 2–5 akçe
Cebeciler | 500–800 | 8 akçe
Topçular | 1000–1200 | 6–8 akçe
Top Arabacıları | 400 | 4–6 akçe
Kapıkulu Süvarileri | 8000 | 14–90 akçe

Kapıkulu Ocaklarındaki Bozulmalar: Askerî alandaki başarısızlıkları önlemek için 17. yüzyıldan itibaren askeri teşkilatta yeni düzenlemelere gerekseme duyuldu. Sadece bu düzenlemelere Yeniçeri ocakları karşı koydular.

Yeniçerilerin başlıca ayaklanmaları şunlardır:

1. Yeniçeriler 17. yüzyılın başlangıcında sadrazamın görevden alınması için padişah III. Mehmet’i ayak divanına çağırmışlar, padişah istekleri kabul etmek zorunda kalmıştır.
2. Padişah II. Osman Lehistan seferi esnasında yeniçerilerin isteksiz davranışını görünce, sefer dönüşü Anadolu, Mısır ve Suriye’den toplayacağı askerle yeniçerileri kaldırmayı düşünmüş, sadece bunu öğrenen yeniçeriler ayaklanarak II. Osman’ı şehit etmişlerdir.
3. IV. Murat saltanatının ilk yıllarında yeniçerilerin isteklerini kabul etmek zorunda kalmış, fakat sonrasında sert tedbirlerle onları sindirmiştir.
4. IV. Mehmet zamanında zorbalıkları devam eden yeniçeriler 1656’da devlet adamlarını öldürdüler. (Vakayı Vakvakiye= Çınar vakası)
5. 1687’de IV. Mehmet’i tahttan indirerek yerine II. Süleyman’ı geçirdiler.
6. Düzen-ı Cedit’i kuran III. Selim’i tahttan indirdiler. (Kabakçı Mustafa Ayaklanması)

Yeniçerilerin Ayaklanmalarının Başlıca Sebepleri:
Padişah ve öteki devlet adamlarının yeniçeri ocaklarında düzenlemeler yapmak istemeleri,
Saray entrikaları sonucu vezir yada öteki devlet adamlarının yeniçerileri kışkırtmaları
Padişah değişikliğinde cülus bahşişi aldıklarından padişahları tahttan indirerek yerine yenisini geçirmenin işlerine gelmesi
Pek çoğunun İstanbul’da esnaflık şeklinde işlerle uğraşmalarından sefere gitmek istememeleri
Maaşlarının düşük ayarlı para ile ödenmesi
Denge unsuru olan tımarlı sipahilerin ortadan kalkmasıyla devlet içinde en etkili güç haline gelmeleri,
Tımar sisteminin çökmesiyle sayılarının ve güçlerinin artması.


2 – EYALET ASKERLERİ

Osmanlı ordusunun mühim bir kısmını eyalet askerleri oluşturuyordu. Eyalet askerlerinin temelini “Tımarlı Sipahiler” oluşturmaktaydı. Eyalet askerleri şu kısımlardan oluşmaktaydı:

1-Tımarlı Sipahiler: Tımarlı sipahilerden oluşan, dirlik sahiplerinin beslemek zorunda olduğu, çağrıldığında toplanıp orduya katılan, maaş almayan ve Osmanlı ordusunun büyük bölümünü oluşturan ordudur. Osmanlı toprak sisteminin naturel sonucu olarak oluşan bu ordu devlete ekonomik bakımdan yük olmazdı. Tımarlı sipahi almış olduğu dirlikle, hem kendi geçimini sağlar hem de tımar kanunnamesinde belirlenen oranda atlı asker beslerdi. Tımarlı sipahilerin beslediği bu atlı askerlere cebellü denirdi. Tımarlı sipahiler 16. yüzyılın sonlarından itibaren önemini yitirmiştir.

NOT: Tımar sahipleri ilk 3 bin, zeamet sahipleri ise ilk 20 bin akçesini kendi geçimleri için ayırırlardı. Buna kılıç hakkı denirdi. Tımar sahipleri geri kalan gelirin her 3 bin akçesi, zeamet ve özgü sahipleri ise her 5 bin akçesi için tam teçhizatlı bir atlı asker yetiştirmek ve gerektiğinde bunlarla beraber harbe katılmak zorundaydı.

Tımarlı sipahilerin önemini yitirme sebepleri
1. Dirliklerin hak etmeyen kişilere verilmesi.
2. Yeniçerilerin tımarları ele geçirmeleri.
3. Sipahilerin sayılarının artması.
4. Yeni fetihlerle toprakların genişletilememesi
5. Celali isyanları yüzünden üretimin azalması.
6. Tımar gelirlerinin düşmesi ve gelirlerinin hazineye mukataa kanalıyla aktarılması
7. 17. yüzyıl ortalarından itibaren tımarlı sipahilerin geri hizmetlerde görevlendirilmeleri.

Tımar Sisteminin Bozulmasının Neticeleri Devlet ulûfeli tüfekli kapıkulu askerinin sayısını çoğaltmak mecburiyetinde bırakıldı.
Sayıları çoğalan kapıkullarına ulûfe yetiştirmek güçleşti. Hazinenin yükü arttı.
Eyaletlerdeki tımarlı sipahiler ile kapıkulu birbirine karşı denge unsuru idiler. Tımarlı sipahiler kalkınca, kapıkulları devlete hükmeder hale geldiler.
Kapıkulu askeri ihtiyacı artınca “devşirme sistemi” de bozuldu. Devşirme olmayan kişiler de kapıkulu askeri yapılmış oldu.
Köylü kapıkulu asker olmak isteyince toprağını bıraktı. Bu yüzden üretimde azaldı.

2- Akıncılar: Bahar aylarında düşman ordularına akınlar düzenlemek, bulgu hizmetlerinde bulunmak, ordunun güvenle ilerlemesini sağlamak ve cenk esnasında akınlar yaparak düşmanın moralini bozmak amacıyla sınır ve uc boylarında vazife meydana getiren atlı birliklerdir.
3- Azaplar: Savaşlarda yeniçerilerin önünde bulunup, savaşlarda yeniçerilerin önünü açmak göreviyle yükümlü olan Anadolu’daki bekâr erkeklerden oluşan askerlerdir.
4- Yaya ve Müsellemler: Ordunun geri hizmetinde bulunup, ordunun geçeceği yolları açmak, köprüleri onarım etmekle görevliydiler. Anadolu’daki müsellemlere Yörük denirdi.
5- Deliler: Sınır boylarını sakınan hafifçe süvari birlikleri.
6- Gönüllüler: Sınır boylarındaki halktan seçilip sınırdaki kent ve kasabaların korunmasından görevli askerler.
7- Beşliler: Geri hizmet ocaklarından olup, sınır boylarında vazife yaparak kaleleri korurlardı.
8- Sakalar: Ordunun su ihtiyacını karşılarlardı.


3 – YARDIMCI KUVVETLER

Savaşlarda Osmanlı Devleti’ne bağlı beylik ve devletlerden alınan kuvvetlerdir. Kırım, Eflak, Arnavut ve Boğdan kuvvetleri şeklinde.


B – DENİZ KUVVETLERİ (DONANMA)

Osmanlı Devleti’nin ilk deniz kuvvetleri Karesi Beyliği’nin alınması ile oluştu. Osmanlılarda ilk deniz faaliyetleri 1350’lerde Marmara Aydıncık (Edincik) üssünün kurulmasıyla başladı. I. Beyazıt zamanında Gelibolu tersanesi oluşturuldu. Daha sonraları İstanbul, Süveyş ve Rusçuk’ta tersaneler inşa edildi. Osmanlı denizciliği II. Bayezid zamanında gelişti. Bu zamanda büyük kaptan ve denizciler yetişmiştir. Osmanlı birliği Kanuni döneminde Doğu Akdeniz’in en mühim gücü haline gelmiştir.

Donanmanın başlangıcında Kaptanıderya (Kaptan Paşa) bulunurdu. Kaptanıderya, Ege adalarını içine alan bir eyaletinde yöneticisi durumundaydı. Donanma askeri çoğu zaman Batı Anadolu’dan seçilir ve bunlara “Levent” denirdi. Osmanlı birliğindeki gemilere “karamürsel, kalite, kadırga ve mavna” şeklinde adlar verilirdi.

Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis, Salih Reis, Piri Reis, Murat Reis, Seydi Ali Reis, Kılıç Ali Reis meşhur Türk denizcileridir.


ASKERİ TEŞKİLATTA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER

Orduda meydana gelen bozulmaların temelde iki sebebi vardı;
1) Avrupa’daki gelişmeler: Avrupa’da merkezi krallıkların güçlenmesiyle sürekli özellikte ve yeni silahlar kullanan Batı ordularına karşı, çoğunluğu tımarlı sipahilerden oluşan Osmanlı ordusunun eskisi kadar başarı göstermiş olamayışıydı. Şu sebeple Avrupa orduları sürekli olduklarından onlar için “cenk zamanı” diye bir şey söz mevzusu değildi. Oysa tımarlı sipahi hasat zamanı köyünde bulunmak, öşrünü toplamak düşüncesindeydi. Ek olarak yeni cenk teknikleri ve tabanca kullanımı sadece kışlada hususi eğitimle verilebileceğinden tımarlı sipahinin savaşlarda tesiri de kalmamıştı. Bundan dolayı tımarlılar 17. yüzyıldan sonrasında bir tek yol ve istihkâm işlerine bakan askerler haline geldiler.

Tımar sistemindeki bozulmalar: Tımar sisteminin bozulmasına bağlı olarak kapıkulu ocaklarının da bozulmasıdır.
Osmanlı Devleti, 17. yüzyıldan başlayarak 18. ve 19. yüzyıllarda askeriyede ıslahatlar yapmış oldu. 18. ve 19. yüzyıllarda meydana getirilen ıslahatlarda Avrupa’nın tesiri olmuş ve Avrupa’dan teknik elemanlar getirilmiştir.
I. Mahmut döneminde, Humbaracı Ahmet Paşa, Avrupa eğitim sistemini örnek alıp, topçu ve humbaracı sınıfını kurarak geliştirdi. Ek olarak bu zamanda Üsküdar’da askeri mühendis yetiştirmek için “Hendesehane” adıyla bir askeri okul açıldı (1734)
III. Mustafa, Avrupa askeri teknolojisini Osmanlı ordusuna getirmeye çalıştı. Fransa’dan getirilen Baron de Tott (Ahmet Paşa) topçu sınıfını ıslah ederek sürat topçu ocağını kurdu. Deniz kuvvetlerinin subay ihtiyacını karşılamak için “Mühendishane-i Bahrî-i Hümayun” adıyla bir denizcilik okulu açıldı (1773).
I. Abdülhamit, İstihkâm Okulu açarak ordunun teknik sınıflarında ıslahat halletmeye çalıştı.
III. Selim kara subayı yetiştirmek amacıyla “Mühendishane-i Berri-i Hümayun” adıyla bir okul açtı.
III. Selim, Düzen-ı Cedit talimli bir asker ocağı kurdu. Batıdaki askeri yeniliklere uygun olarak kurulan bu yeni ordunun giderlerini karşılamak içinde “İrad-ı Cedit” adıyla bir gömü oluşturdu.
II. Mahmut, Sekbanı Cedit ve Eşkinci Ocaklarını açtı. 1826’da yeniçeri ocağını kaldırarak yerine Asakir-i Mensure-i Muhammediye ordusunu kurdu. Redif birlikleri oluşturdu ve ordunun hekim ihtiyacını karşılamak için Mekteb-i Tıbbiye ile Harp Okulunu açtı.
Abdülmecit döneminde duyuru edilen Tanzimat Fermanı ile askerlik hizmeti tüm tebaaya yayıldı. Böylece gayrimüslim tebaanın askere alınması sağlandı. Askerlik ocak hizmeti olmaktan çıkıp hepimiz için vatan görevi sayıldı.
Abdülaziz döneminde donanmaya ağırlık verilerek, dünyanın üçüncü büyük cenk filosu oluşturuldu. 1869 senesinde Serasker Hüseyin Avni Paşa’nın girişimleriyle Osmanlı ordusu “Nizamiye, Redif ve Mustahfız” olarak üç ana bölüme ayrıldı.
1870’de “askeri zaptiye” teşkilatı (jandarma) kuruldu.
II. Abdülhamit, ordunun düzenlenmesi için Almanya’dan subaylar getirterek, askeri subayların sayısını arttırdı. Harp Akademisi (Erkânı-ı Harbiye)’ni kurdu. Ek olarak Doğu Anadolu’daki aşiretlerden Ermeni isyanları ve Rus saldırılarına karşı koymak için “Hamidiye Alaylarını” kurdu.


  1. osmanlıda askeri teşkilat

  1. Osmanlıda Eğitim Ve Öğretim
  2. Avusturya Ve İstanbul Antlaşması (1535)
  3. Osmanlılarda ordu teşkilatı
  4. Rönesans Osmanlıyı Iyi mi Etkiledi
  5. Osmanlıda Hususi Mahkemeler
  6. Osmanlıda Halk Hangi Sınıflara Ayrılmıştır
  7. Osmanlı Devleti Gerileme Periyodu
  8. Osmanlı Kültür Ve Uygarlığı
  9. Osmanlı Devletinde Ordunun Asker İhtiyacı Iyi mi Karşılanırdı
  10. Osmanlılar Periyodu Türk Sanatı
  11. Osmanlı Devleti
  12. Mehterhane
  13. Osmanlı Reformu
  14. Osmanlı Devleti Yükselme Periyodu
  15. Osmanlının Dağılması

Yorum yapın