Türkiye'de özel mülkiyet, bir kişinin bir malı, hizmeti veya yeri kendi isteği doğrultusunda kullanma, yönetme ve tasarruf etme hakkıdır. Özel mülkiyet, genellikle bir malın ya da yerin fiziksel olarak sahiplenilmesine dayalıdır. Özel mülkiyet, bir kişinin kendi malına veya yerine ilişkin kararlarını verme hakkına da sahiptir.
Türkiye'de özel mülkiyet hakkı, 1982 Anayasası'nın 35. maddesiyle güvence altına alınmıştır. Anayasa'da belirtildiği gibi, "herkesin özel mülkiyet hakkı vardır. Bu hak, yasal düzenlemelerle sınırlandırılabilir. Özel mülkiyet hakkı, malın doğal üretimine uygun kullanımını ve tasarrufunu kapsar." Bu hükümle, Türkiye'de özel mülkiyet hakkının önemi vurgulanmıştır.
Türkiye'de özel mülkiyet hakkı, bir kişinin çalışma ve üretme arzusunu teşvik eder ve bu sayede toplumda üretim ve tasarruf artar. Özel mülkiyet hakkı, ayrıca bir kişinin özel hayatının gizliliğini ve güvenliğini de korur. Bu sayede insanlar, kendi mal ve yerlerini istedikleri gibi kullanabilir ve bu sayede özgürlüklerini korurlar. Özel mülkiyet hakkı, ayrıca toplumda adaleti ve eşitliği sağlar. Özel mülkiyet hakkı sayesinde, insanlar kendi çalışmaları ve ürettikleri değerleri doğrultusunda ödüllendirilir ve bu sayede ekonomik eşitlik sağlanır. Özel mülkiyet hakkı, ayrıca toplumda düzeni ve istikrarı da sağlar.