Mutluluk; melatonin, endorfin, dopamin, adrenalin ve serotonin isminde olan beş kardeşten oluşur. Bu kardeşler insan hayatında, ömürlerinin sonuna kadar büyümesinden, yaş almasından, mutluluğundan, üzüntüsünden, açlığından, hastalığından, depresyonundan, öfkesinden, anne – baba oluşuna, doğacak bebeğin anne karnındaki gelişimine ve gelecekteki duygu durum haline kadar mesuldür.
Bu kardeşler beynimiz ile hücrelerimiz arasındaki bağları oluşturmak ve güçlendirmek ile görevlidirler. Beş kardeş dediğimiz hormanların eksikliği ve yüksekliğinde, insan hayatında ciddi anlamda tesir – tepki bozukluğuna sebep olur.
Halk içinde mutluluk hormonu ya da gelişme hormonu olarak isimlendirilir. Ikimiz de mutluluk beşlisi dersek {hiç de} haksız sayılmayız.
Bu hormonların ciddi eksikliği ağır deprosyana, intihara ve kansere niçin olmaktadır. Özetlemek gerekirse söylemek gerekirse, beyin ve hücreler arasındaki kontakt koparsa, tüm yaşamsal faaliyetler sekteye uğrar.
Mutluluk hormonlarının eksikliğinde anti-depresan ve anksiyete ilaçları kullanılabilir. Bu hormonların beyinde doğru ve kafi salgılanması gerektiğinden ilaç kullanımında uzman desteği almak esastır. Anti-depresan ilaçları içinde ne olduğu bakımından hormonların doğru salgılanıp, beyin tarafınca verilen komutların vücuda doğru iletilmesini sağlar. Hormonlar düzgüsel seviyeye döndüğü zaman, ilaçların ansızın değil kademeli olarak hekim nezaretinde kesilmesi, uzun sürede sıhhatli yaşamı bununla beraber getirir.
Melatonin, endorfin, adrenalin, serotonin ve dopamin tıbbi literatürde, aldıkları görevlere gore isimlendirilmişlerdir. Melatonin hormonu, insanoğlunun süre kavramından görevli olurken, endorfin hormonu insanoğlunun acısına yoldaş olmak için uyuşturucu takliti yapar. Dopamin hormonu, hımbıl, oturmayı seven, miskin kişilikleri depresyona sürüklerken, adrenalin hormonu mutluluğumuz için çalışıp didinir. Serotonin hormonu ise, yaşam benden ibaret diyerek tüm duygularımızı üstlenir.