Dede Korkut Hikayeleri

Dede Korkut Hikayelerinin Dil ve Ifade Özellikleri
Dede Korkut hikayeleri 15. yy.da kaleme alınan ve Oğuzların yaşayışları hakkında bizlere detaylı bilgiler sunan mühim bir kaynaktır. Pek oldukca bilim branşının yararlandığı bu eserin dilbilime de katkısı yapısı itibariyle oldukça fazladır.

Hikayeler, Oğuz Türkçe’siyle yazılmışlardır bu yüzden bazı terimler ve söylemler günümüz Türkçe’siyle farklılık gösterir. Bu farklılıklar aslen dilimizin geçmişten bugüne dek olan evrimini gözler önüne sermektedir ve bilhassa dil bilimciler için oldukça kullanışlı bir kaynaktır.

Dede Korkut hikayeleri Oğuzların Kafkasya ve Orta Asya dolaylarındaki yaşayışlarını, birbirleriyle olan etkileşimlerini, savaşlarını, kahramanlıklarını ele alan yazılardır. Bu yönleriyle epiktirler.

Ek olarak içerdikleri pek oldukca masalsı ve muhteşem ögeler yardımıyla de destansı yönleri mevcuttur. Şu demek oluyor ki hikayeler için epik destan terimini kullanmak doğrudur. Tıpkı “İlyada” ve “Odysseia” destanlarında olduğu benzer biçimde.

Hikayelerin destan sınıfında sayılmalarının tek sebebi doğal olarak ki epik olmaları yada muhteşem öge bulundurmaları değildir, aksi takdirde onları masal olarak da tanımlayabilirdik. Hikayelerin destan bulunduğunu daha net bir halde anlayabilmemiz için ilk olarak destan ile masalın arasındaki farkı bilmemiz gerekmektedir ve sonrasında da on iki hikayenin bu iki türün hangi özelliklerini taşıdığına ve hangisine daha yakın olduğuna karar vermemiz gerekmektedir.

Destanların özelliklerini sıralayacak olursak;
-Kahramanlarının muhteşem eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatırlar.
-Çoğu zaman birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır.
-Malum en eski edebiyat türlerinden biridir.
-Vakalar geniş bir coğrafyada geçer.
-Sözlü edebiyatın ürünüdürler.
-Tüm destanlar yarı tanrısal yada tanrısal nitelikler taşıyan bir kahramanın çevresinde oluşur.
-Neredeyse tüm destanlarda uzun yolculuklar anlatılır.
– Bir çok destanda vakalara doğaüstü yaratıklar da katılır.
-Kişiler, vakalar, organik varlıklar hep gerçek yaşamdaki boyutlarından daha büyük, daha zengindir.
-Bilhassa sözlü destanlarda uzun anlatı, betimleme ve konuşma bölümleri bulunur.
-Öykü içinde öyküye yer verilir.
-Törensel söyleyişler ve toplumsal duyarlılık hakimdir.
-Gerçek yaşamın yansımaları destanların içinde a destanların içinde kimi zaman gerçekçi bir çok vakit da stilize edilmiş [1] halde bulunur.
-Kuvvetli bir anlatımı vardır.

Yukarıda görülen destan özellikleriyle Dede Korkut hikayelerini bağdaştıracak olursak eğer pek çoğunun, hatta hepsinin, hikayelerin özelliklerine uyduğunu görebilmekteyiz.

Mesela,
Dede Korkut konularında olağanüstülükleri ve kahramanlıkları anlatılan karakterler; Oğuz beyleri yada onların oğullarıdır. Bu kişiler doğumdan itibaren kahraman niteliğine sahiptirler, muhteşem dünyaya gelmişlerdir[2] ve yaşadıkları destanlara mevzu olmuştur. Onlar birer kahramandır, yenilmezlerdir ve yücedirler destan da çevrelerinde gelişmiştir.

Kitap; önsöz, giriş ve aslolan hikayeler olmak suretiyle üç bölümden oluşur, fakat hikayeler de kendi içinde nazım ve düzyazı olmak suretiyle bölümlere ayrılmışlardır. Düzyazı kısmı düz yazıdır ve seci[3] kullanılır. Nazım kısmı ise kopuz eşliğinde söylenen soylamalardır. Bu bölümlerde ezber kolaylığı ve akılda kalıcılık adına aliterasyonlara, asonanslara (Akar iken akmaz olsun! (…) Çaya baksa çalımlı,…) ek olarak kelime tekrarları ve uyaklara büyük ehemmiyet verilir, (Babamdan ileri kayın ata! Anamdan ileri kayın ana!) bundan dolayı destan devri süregelmektedir ve bu eserler de sözlü edebiyat eserleridir. Ek olarak nazım bölümlerinde detaylı betimlemeler yapılır ve gene konuşmalar da bu bölümlerde uzun uzun açıklanır.[4]

Vakalar destanda olduğu benzer biçimde geniş bir coğrafyada geçmektedir. Orta Asya ile Kafkasya dolaylarında şu demek oluyor ki. Ek olarak destanın özelliklerinde de belirtildiği suretiyle bir yolculuğu ele almaktadır kitap. Daha doğrusu Oğuzların fetih yaparak Balkanlara kadar ilerledikleri zamanlar ele alınmıştır.

Doğaüstü yaratıklar ve vakalar da mevcuttur. Mesela “Basat’ın Tepegözü Öldürmüş olduğu Boyu” buna verilebilecek en iyi örnektir.

Öykü içinde öyküye yer verilmesi pek sık görülen bir durum olmasa da mevcuttur.[5]

Kitaptaki tüm hikayeler toplumsaldır. Nasihat verici amaç taşırlar, hem de Oğuzların başarılarını gelecek nesillere aktarma isteği de vardır. Bu yönüyle de vakalar abartılarak anlatılsa da gerçeklere sadıktır ve pek oldukca bilim dalına kaynaklık etmektedir.

Kuvvetli bir ifade mevcuttur. Zamanına gore oldukça mütevazi ve akıcı bir dile haiz olmasına (bundan dolayı halka hitap ediyor) karşın deyim ve atasözleri anlatımda geniş yer kaplamaktadır.[6] Hatta bu atasözleri ve deyimlerden birkaçını günümüzde bile kullanmaktayız.

Örnek olarak;
Ecel vakti ermeyince can çıkmaz.
Çıkan can geri gelmez.
Yığılı malın mülkün olsa da nasibinden fazlasını yiyemezsin.
Kara eşek başına gem vursan katır olmaz, hizmetçiye elbise giydirsen hanım olmaz.

Masalların özelliklerini sıralayacak olursak;
-Anonim ve sözlü edebiyat ürünleridir.
-Hayal ürünü ve muhteşem ögeler çoğunluktadır.
-Destan anlatıcısının tersine masalcı, dinleyenleri anlatılanlara inandırmak amacını gütmez. Anlatılanlara gerçek süsü verme gereği duymaz.
-Tekerlemeyle adım atar tekerlemeyle biterler. Bu davranış dinleyiciye olayların hayal ürünü bulunduğunu hatırlatır.
-Kısa ve yoğun bir antlımı vardır.
– “miş’li” geçmiş vakit, şimdiki vakit yada geniş dönemin rivayeti kullanılır anlatılarda.
-Masalların kahramanları insanoğlu ve cinler, periler, devler benzer biçimde tabiat dışı varlıklardır.
-Çağdan çağa, coğrafyadan coğrafyaya en oldukca yayılan anlatı türleridir. Bu yüzden bir çok masalın mevzusu ve anlatımı değişik uluslarda anlatılıyor olsalar bile birbirine benzer.

Destan türünün özelliklerine dahil olan her maddeye kitabından bir karşılık bulabilirken masal türü için aynısı geçerli değildir. Kitapla uyuşan noktalar yalnız tabiat dışı varlıkların bulunması[7], sözlü edebiyat eseri olması, varlıklı fakat hem de akıcı ve mütevazi bir anlatıma haiz olması ve geçmiş dönemin kullanımıdır. Bunun dışındaki özellikler hikayelere uymamaktadır.

Örnek olarak, Dede Korkut hikayelerinin hepsi Dede Korkut tarafınca anlatılmıştır, şu demek oluyor ki soylayanı bellidir, fakat yazıya kim tarafınca geçirildiği bilinmemektedir. Bu yüzden anonim sayılmazlar. Doğal olarak bizim elimizdeki kitaplar Adnan Binyazar’ın hikayeleri tekrardan derlemesi ve kendi çalışmalarından edinmiş olduğu sonuçlardan yola çıkarak yazdığı oldukça aydınlatıcı önsözü eklemesiyle oluşmuş yeni bir versiyondur, fakat hikayelerin ilk yazıya geçirildiği haline sadık kalınmıştır.Şu demek oluyor ki görüldüğü suretiyle destanın neredeyse tüm özelliklerini karşılayan Dede Korkut hikayeleri, masal türünde de birkaç özelliğe uysa da masal değildir, fakat masalsı yönleri de mevcuttur.

——————————————————————————–

[1] Bir objeyi detaylandırmadan en somut haliyle çizim olarak yansıtmaktır. Stilize etmek, yalnız izleyicinin orada ne işe yaradığını bilmesini sağlamak amacıyla yapılır. Görsel açıdan pek bir kıymet taşımaz. Güzellik, çirkinlik ya da izlenmeye değerlik benzer biçimde ölçütleri yoktur. Stilizasyon amaca yöneliktir, sanatla alakalı bir gereksinim değildir.
[2] Boğaç’ın doğumu ve boğayı öldürmesi
[3] Seci: düz yazıda cümleler içinde ve içinde meydana getirilen uyak.
[4] sf:212 sf:281
[5] sf: 139 rüyanın anlatımı
[6] Ek
[7] Tepegöz, peri kızı


  1. dede korkut hikayelerinin özellikleri
  2. dede korkut hikayelerinin özelliklerini yazınız
  3. dede korkut hikayelerinin özelliklerinden 5 tanesi
  4. dede korkut hikayelerinin özelliklerinden iki tanesini yazınız
  5. dede korkut hikayelerinin özellikleri özetlemek gerekirse
  6. dede korkut hikâyelerinin özellikleri pdf
  7. dede korkut hikayelerinin özelliklerinden 5 tanesini yazınız
  8. dede korkut hikayelerinin özelliklerinden 5 tane

  1. Öykü Çeşitleri
  2. Hikayenin Unsurları
  3. Hikayenin Özellikleri
  4. Vaka Hikayesi
  5. Tanzimat Döneminde Öykü Ve Özellikleri
  6. Öykü ile Roman Arasındaki Farklar
  7. Roman
  8. Kurtuluş Savaşı Kahramanlarının Hikayeleri
  9. Öykü (Öykü)
  10. Anlamlı Ve Güzel Hikayeler
  11. Çehov Seçimi Öykü
  12. Cenkname
  13. Öykü ile Roman Arasındaki Benzerlikler
  14. Fabl Türü Ve Özellikleri
  15. Dede Korkut Hikayelerinin Ortak Özellikleri

Yorum yapın